Ne ki şimdi bu?

Bu blog 2005 yılının Mayıs ayından beri tutuluyor. Kayıtların bir kısmı elimizde olmayan nedenlerle silindi. Kullanıcı Blogger ailesine 2008 yılında katılmış gibi görünüyor olabilir, siz ona inanmayın. Hem yazı hem fotoğraf olsun, bu ne kuru blog derseniz sizi Çalışmak Adamın Karakterini Bozar adlı Tumblr blogumuza alabiliriz.


Pazartesi, Mart 19, 2007

ilaçlama aracının arkasından koşan sinek

önsöz: öylesine...
*
sinektir. hava güzeldir. kendine eğlence arıyordur. bir sahil kasabasındadır. kimse motorlu araç kullanmıyordur ve bu yüzden yollar bomboştur. eşini-çoluğunu çocuğunu kapan sahile inmiş çay içmekte, tavla oynamakta ve hatta kimileri rıhtımda ziftlenmektedir.

bahçelik alanda ısıracak, kulağının dibinde vızıldayacak kimse yoktur. yalnızdır. geçen geceki kıyımda her derdine koşan ve en baba dostlarından olan hilmi abi'yi kaybetmiştir. acılıdır. bu uzun yaz günleri onsuz nasıl geçecek, acısı nasıl dinecektir. sevdiceğinin bir bal arısının bal kovanlarına kanıp gidişinden de oldukça zaman geçmiş, cinselliği, yek vücut olmayı unutmuştur. annesi ile babası bir kaç gündür ortalıklarda görünmemekte, onların da hayatından endişe duymaktadır.

vakit çoktan gece yarısını geçmiş, çöpçüler çöpleri toplamaya gelmiştir. uzaktan onları izler. canı tek bir kanat çırpmak bile istemez onlara doğru. hilmiye teyze'lerin karşı konulmaz salata artıklarının arasında delicesine dolanan arkadaşı sinek seyfi çöpçüleri görünce oradan yavaş yavaş uzaklaşır, selami'nin yanına gelir. bir kaç hoşbeş geçer aralarında ama sinek seyfi, selami'nin canını sıkkın görünce onu biraz yalnız bırakmaya karar verir. annesi ile babasının karşı villadaki çatı katında hapis kaldığını ama sabaha orada temizlik yapılacağından öğlene doğru kavuşacakları haberini verip yanından ayrılır.

sinek'in içi ferahlar ama bu kısa sürer. ilaçlama ekibi çöplerin alınmasından hemen sonra sokağa girer ve ellerindeki hortumu oraya buraya püskürtmeye başlar. selami kararsızdır. aklından geçenleri savuşturmaya çalışsa da beyni vızz vızzz çalışmaktadır. sonunda karar verir.

onun artık hayattan çok da fazla beklentisi yoktur... ha ölmüş ha ölmemiş... ne farkeder?
bir anda yerinden doğrulup zaten ilacın etkisi ile hafiften başı dönmeye başlamış bir şekilde sinek ilaçlama aracının arkasından koşmaya başlar.

annesi selma ile süleyman acı dolu gözlerle onu karşı villanın catı katından izlerler ama kanatları ve bacakları bağlıdır...

selami amele sümüğü gibi yere yapışır... hemen oracıkta can verir.

mahallenin efsanesi olan sinek selami'yi herkes büyük bir cesaret timsali olarak anlatır ama aslında onunki anlık bir cinnet ve buhran anından başka bir şey değildir.

*

sonsöz: ölmeden biraz önce seyfi'nin söylediğine göre "bir efsaneydi bir efsaneydi senle beraber olmak, gözlerinle buluşup ellerine dokunmak" diye bir hakan peker parçasını söylüyormuş rahmetli. hala selvi'yi unutamamıştı garip.