Evin önünden geçerken en az Bâlâ ve Marsha kadar özlemiş olduğumu farkettim o evi... Martiniyi, makarnayı, Sumatra'yı, Whoopi'yi, çorapla giydiğim parmak arası terlikleri, Demeter'i...
Belki de özlediğim mekan, kişi ya da eşyalar değil, zaman. Sumatra gibi dokundu bana o an, tam içime, tam ortasına dokundu. Moda dokundu.
Kadıköy/Moda bana her zaman ayrı bir dokundu. Bu yüzden hep hızlı hızlı yürüdüm o yolları. Kadıköy meydana kadar tuttum nefesimi...
Salı, Ekim 06, 2009
Moda'da...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)